40 günlük bir sürenin çok holistik ve güçlü bir etkisi olduğu söylenir hep.
40 gün 40 gece süren düğünler…
Tüm peygamberlerin 40 gün oruç tutması…
Lohusalığın 40 gün sürmesi, 40’ı çıkmak…
Bunlar ilk akla gelenler. 30 günün sonunda baktım ki %100 Raw pek bir kolaymış, iyice alışmışım, dedim ki “Bunu rahat 10 gün daha yapabilir ve 40’a tamamlayabilirim.” Öyle de yaptım. %100 Raw olarak 40. günümde ise vücudunu Raw beslenerek arındırmak isteyenlere vermek istediğim mesaj: “İnanın ÇOOOK kolaymış ve bunu isteyen herkes yapabilir” oldu.
Bu süre içinde bana en çok sorulan 40 soruyu cevaplarıyla birlikte sizle paylaşayım diye düşündüm. Gelin görün ki bu yazıyı yazacak vakti zor buldum.
Bu arada dün, dünya Diyabetliler Günü’ydü. Diyabet Sadece Amerika’da geçen yıl diyabet hastaları için yapılan harcama 174 milyar dolar olmuş!!! http://www.tinyurl.com/rawfor30days sitesine göz atarsanız 30 gün %100 Raw yemenin diyabete etkisi ile ilgili inanılmaz şeyler okuyabilirsiniz. Ya da en güzeli vücudunuzda deneyip görebilirsiniz. (30 Gün %100 Raw beslenmeye karar vermemin sebebinin, 30 günde bu tarz beslenerek insulini bırakan bir grup kişiyi anlatan bir dökümantasyonu seğretmemle başladığını ve bu tarz beslenmenin vücudu tamir etme gücüne olan inaç ile ilgili daha fazla bilgi için, blog daki diğer yazılarıma göz atabilirsiniz)
Bana bu süre zarfında sorulan her 40 sorudan 20’si “Peki proteini nereden alacağız?”, geri kalan 10’u da “Peki süt ürünleri tüketmezsem kalsiyumu nereden alacağım?” olduğu için, geri kalan 10 popüler soruyu yazacağım.
Aslında %100 Raw beslenirken en büyük sıkıntının, etraftaki insanları bu şekilde beslenmenin bir sağlık sorunu yaratmayacağını, çoğu sağlık probleminin aslında az değil çok yemekten kaynaklandığını, sizin enerjinizin son derece yüksek, sağlığınızın ve keyfinizin yerinde olduğunu anlatabilmek olduğunu fark edeceksiniz! Arkadaşlarınızla yemeğe çıktığınızda uzaylı gibi görünmek istemiyor, kolesterolü tavan yapmış ve en azından sindirim problemi çeken çevrenin size acıyan gözlerle bakmasından keyif almıyor ve ikramları nazikçe reddetmek istiyorsanız yapacağınız en güzel şey garsona: “Bana ne kadar yeşillik varsa getirin, çok kebap yedim geçen hafta canım inanılmaz ot/sebze çekiyor vs” filan demek. Tabii bana sorarsanız bunlara takmayın ve bir kişi bir kişidir diyerek etraftaki herkese ne yaptığınızı, niye yaptığınızı anlatın ki onlar da faydalansın. Ya da Raw yemenin ne kadar “Trendy” olduğunu, birçok Hollywood yıldızının Raw beslendiğini, Victoria Beckham havalimanında elinde o kitapla görüldü diye birden Londra’da en çok satan kitap olan “Skinny Bitch”in (şimdi Türkçe’ye de çevrildi) sırf bu tarz beslenme tarzından bahsettiğini anlatabilirsiniz. Biliyorsunuz ki günümüzde maalesef modayı takip edip güzel ve havalı olmak sağlıklı olmaktan çok daha fazla prim yapıyor! (Neden Detoks kadar doğal bir arınmaya karar verirken bu kadar çekinilir de, Botoks yaptırmak söz konusu olunca kimse bunun aslında ne olduğunu sorgulamaz ve balıklama atların açıklaması bu…)
İşte %100 Raw beslenme ile ilgili birkaç popüler soru:
1. Raw beslenirken Çiğ Köfte yenir mi?
Tamam ilk kelime “çiğ” ama köfte de genelde kıymadan yapılır değil mi? Mantık olarak çiğ beslenmede hiçbir hayvansal proteine yer yok. Ortaköy’de etsiz çiğ köfte yapan bir yer varmış, herhalde mercimek kullanılıyordur, henüz gidemedim ama bu vegan beslenme için uygundur tahminimce. Çiğ beslenirken pişmiş mercimek de yiyemiyoruz…
2. Raw beslenirken kilo verebilir miyim?
Cevap; eğer kilo fazlanız varsa büyük bir “EVET”. Özellikle günlük beslenmenizde et ve süt ürünleri, ağır karbonhidrat ve beyaz şeker ile yapılmış tatlılar, kızartmalar yiyor, asitli içecekler tüketiyorsanız, %100 Raw dönemde hem kilo verecek hem daha enerjik ve sağlıklı hissedeceksiniz.
3. Raw beslenirken kilo vermek istemezsem?
Derdiniz bu olsun! Bademi, cevizi biraz abartırsınız olur biter.
4. Raw beslenirken sindirim problemi yaşar mıyım?
5. Raw belenmek alerjilerime iyi gelir mi?
6. Raw beslenirken vitamin almaya devam edebilir miyim?
7. Raw beslenirken özellikle almam gereken mineral, vitamin vs. destekler var mı?
8. Raw yiyecekleri nereden alabilirim?
9. Çok sağlıklıyım, 30 gün %100 Raw beslenmek bana ne fayda sağlar?
10. Şu şu hastalığım var, Raw beslenebilir miyim?
41. gün ilk ne yiyeceksiniz diye soran da çok oldu. Hiç düşünmemiştim aslında. O gün ailemin yanına Mersin’e gitmiştim: annemin Kıbrıs usulü yaptığı mehşur zeytinli ekmeği ve Çukurova yöresine has cevizli biberli ekmek yediğim ilk pişmiş yiyeceklerdi, meraklılarına duyurulur. Ertesi gün de hemen Raw’a geri döndüm, inanılmaz bir alışkanlık, insan vazgeçemiyor.
Bu 40 gün süresince bedeninizde ne fark hissettiniz derseniz de; muhteşem bir rahatlık ve hafiflik, en önemlisi de bitmeyen bir ENERJİ. Aynı zamanda da ciddi anlamda fark yaratan bir zihin açıklığı ve hem dingin, hem keyifli, hem pozitif bir ruh hâli. Bu analiz, ya da “Modern Kan Falı” bir sonraki yazının konusu olacak. Kan hücrelerinizi bugüne kadar hiç ekranda görmediyseniz tavsiye ediyorum, çok etkileneceksiniz.
%100 Raw / Canlı Yiyeceklerle Beslenme tecrübesini herkesin yaşaması dileğimle…